Sinehaber

Konu: Geri: Sinehaber Perş. Ağus. 14, 2008 8:22 pm

Rekor Sayıda Başvurunun Olduğu 2. Altın Salkım Belgesel Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu.

1960 yılından günümüze adada sürdürülen ilk festivallerden biri olan Mehmetçik Köyü Üzüm Festivali, iki yıldır düzenlenen Altın Salkım Belgesel Film Festivali’yle birlikte uluslararası bir boyuta taşındı. Bu yıl ikincisi düzenlenen festivale Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden katılan 67 film yarıştı. Altın Salkım Belgesel Film Festivali’ne rekor sayıda başvuru yapıldı ve yarışmada 46’sı amatör, 21’i profesyonel dalda değerlendirildi.

Mehmetçik Belediye Başkanı A. Beyazıt Adalıer, festival komitesinden M. Adil Yalçın ve Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu’nun yaptığı açıklamaya göre; Prof. Balkan Naci İslimyeli, Derviş Zaim, Adil Yalçın, Turhan Yavuz, Yrd. Doç Onur Eroğlu, Doç. Sühendan İlal’ın yanı sıra Kıbrıs’tan; Ertaç Hazer, Yrd. Doç. Senih Çavuşoğlu, Dr Ümit İnatçı ve Rum yönetmen Panikos Hrisanto değerlendirmeleri sonucunda profesyonel dalda birinciliği “Yarına Bir Harf” belgeseliyle Hakan Aytekin alırken Amatör dalda birinciliği “5 Mevsim” belgeseliyle Serhat Koca ile Mevlüt Çiftçi ödüle değer görüldü.

Ekonomik kalkınmanın sosyal ve kültürel gelişim ile sağlanılacağının bilincinde olan Mehmetçik Belediye Başkanı A. Beyazıt Adalıer bu yıl çok önemli bir adım daha atarak çalışmalarla beldeye farklı bir çehre kazandırıyor. Popüler kültürün yanı sıra gerçek sanat ve sanatçıları halkla buluşturmanın halkın sosyal ve kültürel gelişimi için zorunluluk olduğunu belirten Adalıer, Mehmetçik Beldesinin Kıbrıs’ta Pilot Kültür Sanat Kenti olarak ilan edilmesine çalışıyor. Göreve geldikten sonra Mehmetçik köyünün ve Karpaz Yarımadasının gelişiminin sağlanması için yoğun çalışmalar yapan A.Beyazıt Adalıer bu yılki çalışmaları ile Mehmetçik’i dünya ile kucaklaştırıyor.

Jürinin yanı sıra Nesli Çölgeçen, Reha Arın, Berrin Çölgeçen
Türkiye’den usta yönetmenler ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen festivalde; Suha Arın, Martin Thoma, Adil Yalçın, Hasan Özgen, Selçuk Öksüzoğlu, Cahit Seymen ve Güven İslamoğlu’nun çeşitli belgeselleri festival boyunca her akşam köy meydanında gösterime sunuldu. Yönetmen Adil Yalçın ve Öğretim görevlisi(Girne American Üniv.) Onur Eroğlu gözetiminde “ Her hayat Bir Belgeseldir, Belleğimize Sahip Çıkalım” konseptiyle Mehmetçik köylüleriyle yapılan 6 haftalık Atölye çerçevesinde Mehmetçik’te yaşayan 5 ayrı insanın ve mekanın hikayesini anlatan 30 dakikalık belgesel çalışması da festival alanında gösterildi. Belgesel gösterimlerinin yanı sıra kKonserler ve dans gösterileriyle renklenen festival ayrıca panayırıyla da ilgi gördü.

8 Ağustos’da Beyza Güdücü’nün sunumuyla gerçekleşen festivalde ödül alan belgeseller ve gerekçelerini ekli dosyada bulabilirsiniz.

Konu: Geri: Sinehaber Perş. Ağus. 14, 2008 8:26 pm

Fatih Hacıosmanoğlu’nun senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı ilk uzun metrajlı sinema filmi “Taş Yastık” 19-27 Temmuz 2008 tarihleri arasında Japonya’nın Saitama Kentinde düzenlenen “Skip City Uluslararası D-Cinema Film Festivali”ne (IDCF) katıldı. Japonyalı sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği film, Koreli yönetmen Hong Sangsoo’dan tam not aldı. 75 ülkeden 700’e yakın uzun metraj filmin başvurduğu festivale 12 uzun metraj film seçildi. Festivalin açılış Galası Yoji Yamada’nın yönetmenliğini yaptığı geleneksel Kabuki Tiyatrosunu filme aldığı “ The Tale of Bunshichi”nin Dünya Prömiyeri ile yapıldı.

“Taş Yastık” 17-27 Temmuz 2008 Tarihleri arasında da Polonya’nın Wroclaw şehrinde yapılan Polonya ve Doğu Avrupa’nın en önemli sinema festivallerinden “Era New Horizons Uluslararası Film Festivali”nde Polonyalı sinemaseverlerle buluştu. Film, festivalin “Yeni Keşifler” bölümünde gösteridi.

Kazakistan'nın Almati Şehrinde düzenlenen 4. Avrasya Ulusararasi Film Festivali'nin Orta Asya Devletleri bölümünde En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Fatih Hacıosmanoğlu, ödülünü VGIK Profesörü jüri üyesi ve Rusya Yönetmenler Birliği Asbaşkanı Valery Akhadov’dan aldı.

Dünya Prömiyeri 10. Şangay Uluslararası Film Festivali’nde yapılan
Taş Yastık, Aralık ayında onursal baskanliğini Ömer Şerif'in yaptiği Kahire Uluslararasi Film Festivali'ne katıldı. Mısırlı sinemaseverler ve eleştirmenlerden tam not alan filmin basın toplantısı oldukça renkli geçti.

Yazım ve yapım aşaması dört yıl süren ve bağımsız bir sinema filmi olan “Taş Yastık” sinemaya gönül veren sanatçıların dayanışmasıyla yapılmıştır.

Konu: Geri: Sinehaber Cuma Ağus. 15, 2008 8:27 am

Brad Pitt, Quentin Tarantino'nun günlerdir beklediği cevabı verdi. Yıldız oyuncu, yönetmenin Inglorious Bastards isimli filmine katılacağını resmen açıkladı. Pitt filmde sekiz askerden oluşan bir birliği komuta eden Amerikalı bir teğmeni canlandıracak.

Eli Roth'dan sonra Brad Pitt'in katılmasıyla giderek şekillenmeye başlayan kadroya yeni isimlerin eklenmesi bekleniyor. Yönetmenin Simon Pegg, David Krumholtz ve Nastassja Kinski ile anlaştığı söyleniyor. Pegg İngiliz bir teğmeni, Kinski ise Alman bir aktrisi canlandıracak. 13 Ekim'de çekimleri başlayacak olan filmde Leonardo DiCaprio'nun cevabı bekleniyor.

Konu: Geri: Sinehaber Cuma Ağus. 15, 2008 8:45 am

Komedi-aksiyon filmlerinin ismi Jackie Chan yeni bir projeye hazırlık yapıyor. Chan, Brian Levant'ın yönetmenliğini üstlendiği The Spy Next Door isimli filme katılıyor.

Film, komşularının çocuğuna bakmak zorunda kalan bir adamın macerasını anlatıyor. Küçük çocuğun yanlışlıkla gizli bir kodu ele geçirmesi ile birlikte gizli ajanlar çocuk ve Jackie Chan'in peşine takılacak. Komedi-aksiyon tarzında çekilecek filmin yapım tarihi belli değil.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 16, 2008 12:20 pm

Tom Cruise’un oynamasının planlandığı yeni bir macera filmi olan “Edwin A. Salt”ta, yönetmenlerin başrol oyuncusunun cinsiyetini değiştirmesi Angelina Jolie’ye yaradı.

“Edwin A. Salt” projesinin hazırlıkları devam ediyor. Filmde, Rus ajanı olduğu gerekçesiyle iftira atılan ve kaçmaya başlayan bir CIA ajanı olan ana karakter Edwin A Salt için yönetmen Philip Noyce, Tom Cruise’un yer almasını istiyordu. Ancak ünlü yıldız teklifi reddedince senaryoda büyük bir değişikliğe gidildi ve erkek ana karakter kadınla yer değiştirdi ve başrol Angelina Jolie’nin oldu.

Oyuncunun proje için seçilmesinde “Wanted”daki performansının etkili olduğu belirtiliyor.

Philip Noyce’un yöneteceği filmin senaryosu Kurt Zimmer tarafından yeniden yazılıyor. Bir casus filmi olacak projenin ismi de yeni kadın karakterin adını alacak.

Variety dergisi, Jolie’nin senaryoyu beğendiğini ancak kadın karaktere göre bazı kısımlarının gözden geçirileceğini söyledi.

33 yaşındaki oyuncu, aksiyon filmlerinde aranan az sayıdaki aktrislerden birisi. Tomb Raider filmindeki Lara Croft rolüyle büyük beğeni toplamıştı.

Filmin çekimlerine Angelina Jolie’nin geçen ay dünyaya getirdiği ikiz bebeklere bakması sebebiyle başlanamadı.

Tom Cruise medyada yer alanın aksine, film için hiçbir anlaşma imzalamadığını, kendisine bir yıl boyunca filmde başrol oynaması için teklif getirildiğini ancak kendisinin kabul etmediğini söyledi.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 16, 2008 12:21 pm

Batman serisinin son filmi 'Kara Şövalye' hasılat rekoruna koşuyor. ABD'de vizyona girdiğinden bugüne 441 milyon 500 bin dolar hasılat yapan film, Titanik ve Star Wars'dan sonra tüm zamanların en çok para kazandıran yapımı oldu. Filmin önümüzdeki hafta, Star Wars filminin 461 milyon dolarlık rekorunu kırması bekleniyor. Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en çok kazandıran filmi, 601 milyon dolarlık gişe hasıtatıyla Titanik olmuştu

Konu: Geri: Sinehaber Salı Ağus. 19, 2008 8:54 am

Daha önce kasım ayında gösterime gireceği açıklanan Harry Potter serisinin yeni filmi 'Harry Potter ve Melez Prens'in gösterimi 2009 Temmuz'una ertelendi.

Hayranlarını üzen bu ertelemenin en önemli sebebi, bu tür filmlerin yaz aylarında daha çok gişe hasılatı getirmesi. Bir diğer sebep de, senaryo yazarlarının ne zaman sonlanacağı belli olmayan grevi. Senaryo yazarlarıyla süren anlaşmazlık, yapımcılar arasındaki rekabet haritasını da yeniden şekillendirdi ve film gelecek senenin programına dâhil edildi. Serinin altıncı filminin yönetmenliğini, bir önceki filmi de yöneten David Yates yapıyor. Yates, 2010'da gösterime girecek olan serinin son filminin yönetmenliğini de üstlenecek.

Konu: Geri: Sinehaber Salı Ağus. 19, 2008 8:55 am

Son Cellat

Senaryosunu Macit Koper ve Hülya İniş’in yazdığı, özgün müzikleri Mazlum Çimen tarafından bestelenen ve yönetmenliğini Şahin Gök’ün yaptığı filmde, Kadir İnanır, Atilla Saral, Jülide Kural ve Erol Demiröz rol aldı.

Filmin öyküsü, 'askeri cunta dönemi'nde hapse atılan savcı Yusuf (Atilla Saral) , cinayetle yargılanan bir köylü ve arabacı Cabbar (Kadir İnanır) arasında kurulan dostluk çerçevesinde gelişiyor.

Konu: Geri: Sinehaber Salı Ağus. 19, 2008 8:55 am

Türkiye’nin en yeni tematik alışveriş merkezleri Airport AVM’de 13-30 Ağustos 2008 tarihleri arasında nostaljik açıkhava sinema günleri düzenleniyor.

Airport AVM Sinema Günleri kapsamında 13-30 Ağustos tarihleri arasında hergün alışveriş merkezinin 2 bin kişilik anfitiyatral dev sahnesinde birbirinden güzel, komik, eğlenceli ve dramatik Türk filmleri gösterimi yapılacak.

Sinema severlere eski günlerde olduğu gibi açık havada ailece sinema izleme keyfini yaşatacak film gösterimleri haftanın her günü saat 21:30 da başlıyor.

Airport AVM tarafından gerçekleştirilecek olan Sinema Günleri Kapsamı’nda Şahan Gökbakar’ın gişe rekoru kıran filmi Recep İvedik’inden, Çağan Irmak’ın insanın tüylerini ürperten sahneleriyle dolu “Babam Ve Oğlum”una, Yılmaz Erdoğan’ın “Organize İşleri”nden Mahsum Kırmızıgül’ün insanın içini sızlatan Beyaz Meleği’ne Şener Şen’in oyunculuğuyla birkez daha devleştiği Kabadayı”dan, Shrek 3’e kadar son dönemde çevrilen en güzel, komik eğlenceli,dramatik filmlerinden seçmeler izleyicileriyle buluşacak.

‘Havacılık’ temalı alışveriş merkezi ‘Airport Alışveriş Merkezi’ Ataköy’de haziran ayında kapılarını açmıştı.

****** Havaalanı ve pek çok iş merkezinin yer aldığı önemli bir lokasyonda hizmet veren Airport AVM, hafta içi 18 bin, hafta sonu 24 bin kişiyi ağırlıyor. Yıllık 8 milyon kişiye hizmet vermeyi hedefleyen alıveriş merkezi ortalama bin kişiye istihdam yaratıyor.

Film Gösterim Programı
13 Ağustos 2008saat 21:30’da Recep İvedik
14 Ağustos 2008 saat 21:30’da Babam Ve Oğlum
15 Ağustos 2008 saat 21:30’da Recep İvedik
16 Ağustos 2008 saat 21:30da Organize İşler
17 Ağustos 2008 saat 21:30’da Recep İvedik
18 Ağustos 2008 saat 21:30’da Babam Ve Oğlum
19 Ağustoa 2008 saat 21:30’da Organize İşler
20 Ağustos 2008 saat 21:30’da Beyaz Melek
21 Ağustos 2008 saat 21:30’da Maskeli Beşler Kıbrıs
22 Ağustos 2008 saat 21:30’da Beyaz Melek
23 Ağustos 2008 saat 21:30’da Maskeli Beşler Kıbrıs
24 Ağustos 2008 saat 21:30 da Shrek 3
25 Ağustos 2008 saat 21:30’da Beyaz Melek
26 Ağustos 2008 saat 21:30’da Shrek 3
27 Ağustos 2008 saat 21:30’da Wınx Club
28 Ağustos 2008 saat 21:30’da Kabadayı
29.Ağustoa 2008 saat 21:30’da Wınx Club
30 Ağustoa 2008 saat 21:30’da Kabadayı

Konu: Geri: Sinehaber Salı Ağus. 19, 2008 8:56 am

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teşvik yardımı için iki başvurusunu da geri çevirmediği, yönetmenliğini Aydın Bağardı’nın üstlendiği 'Biraz Tuz Biraz Biber', sonbaharda seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor. Filmin tecrübeli yönetmeni Bağardı, 'Biraz Tuz Biraz Biber' için ilk olarak 2000 yılında Bakanlıktan destek alındığını, ancak filmin başrolü için anlaşmaya varılan Türk sinemasının unutulmaz oyuncusu Kemal Sunal’ın vefatı nedeniyle, projenin terk edilerek paranın geri verildiğini belirtti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yıl destek verdiği sinema filmleri arasında yer alan 'Biraz Tuz Biraz Biber', senaryosu, oyuncu kadrosu ve tecrübeli yönetmeniyle, yükselişe geçen Türk sinemasının iddialı örneklerinden biri olmaya aday.
Senaryosunu Fulya Özinancın’ın kaleme aldığı 'Biraz Tuz Biraz Biber'in duygu dolu hikayesini, ödüllü yönetmen Aydın Bağardı sinemaya aktaracak. Bugüne kadar çeşitli yurt içi, yurt dışı sinema ve belgeselin, televizyon dizilerinin de yönetmenliğini üstlenen Bağardı, ANKA’ya yaptığı açıklamada, 'Biraz Tuz Biraz Biber' için 'İlk defa bu kadar heyecanlanıyorum. Böyle bir projenin başında olmaktan büyük mutluluk duyuyorum' dedi.
Hayret ve Sefa’nın geleneklerin kuvvetli olduğu Urfa’dan, 'modern' İstanbul’a aşk ve cesaret yolcuğunu anlatan filmin Türkiye’nin değişik yüz ve konularına ayna tuttuğunu belirten Bağardı, filmin bir kara mizah olduğunu ifade etti. 'Filmden çıktıktan sonra izleyicilerin yüzlerinde, hoş bir tebessümle birlikte, kafalarında soru işaretleri'nin olacağını söyleyen Bağardı, Şiva Film-Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği film için Eylül ayında kamera arkasına geçecek.

-KEMAL SUNAL OYNAYACAKTI, OLMADI-

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 'Biraz Tuz Biraz Biber' için daha önce de teşvik yardımı aldıklarını kaydeden Bağardı, üzücü bir olay nedeniyle o dönemde parayı Bakanlığa iade ettiklerini belirtti.
Senaryosu 1999’da kaleme alınan film için ilk olarak 2000 yılında Kültür Bakanlığı Film Destekleme Komisyonu’na başvurulmuş ve komisyon tarafından da desteklenme kararı çıkmış. Harekete geçen ekip, filmin başrolü içinse Türk sinemasının unutulmaz oyuncusu Kemal Sunal’ı düşünmüş. Bağardı, Sunal’ın da 'Biraz Tuz Biraz Biber'in senaryosunu okuduktan sonra 'severek oynayacağını' söylediğini ifade etti. Filmin prodüksiyon aşamasının tüm hızıyla devam ederken, Sunal’ın yaşama veda ettiğini kaydeden Bağardı, bunun üzerine de kendisinin Bakanlığa destek parasını iade ettiğini belirtti.

-FİKRET KUŞKAN, RASİM ÖZTEKİN BAŞROLLERDE-

Bu yıl aynı senaryonun tekrar Bakanlığa sunulduğunu ve yine desteklendiğini ifade eden Bağardı, 'Yalnış bilmiyorsak eğer bu olay Türk Sinemasında bir ilktir. Film için bu kadar beklememin sebebi şu; bazı filmlerin oyuncuları vardır, bu filminde vardı ve Kemal Abiden sonra bu oyuncuyu bulmak çok zordu' diye konuştu.
Bağardı, şimdi ise iki başrolü olan film için ünlü oyuncular Fikret Kuşkan ve Rasim Öztekin ile görüşmeler sürdüğünü belirtti.

-'BİRAZ TUZ BİRAZ BİBER'-

Film ekibi 'Biraz Tuz Biraz Biber'i şu sözlerle anlatıyor:
'Nuh tufanından sonra dünya üzerinde kalan 4 şehirden biri, peygamberler şehri, UrfaGüneşin kavurduğu çatlamış toprakların yeniden doğuşunu müjdeleyen GAP
Yoksullukyoksunlukyalnızlıkİnsanlığı kötülüğün kucağında bırakır zamansız
Ve aşk gelir bulur ansızınİyilik kötülüğün içine, kötülük de iyiliğin içine saklanır
Yazılır. Dünyanın değişmez kanunuAyırmak zorlaşır ikisini birbirinden.
Modern dünyanın kurallarına direnen, yok olmaya yüz tutmuş bir mesleği seven, aşkla icra eden, namuslu bir şekilde yaşamaya çalışan usta Hayret’in sevgilisine kavuşmasının yolu nedir? ..
Urfa’nın yoksulluğunda doğup, bu yoksulluğa yenilmeyen ve bu uğurda hiçbir değeri kalmayan Sefa, en zor durumda kaldığında ne yapacaktır? ..
Kan davası devam eden gelen bir gelenek Hangi güç yenecek bu geleneği? Aşk mı?
İç içe geçen öykülerle kurguladığımız 'Biraz Tuz Biraz Biber', bizim tüm değerlerimizi içinde barındıran, yok olan kültürümüze sahip çıkan bir kara mizahYurdumuzun önde gelen sanatçılarının yer alacağı filmimiz, sadece bizi bize değil; kendimizi diğer kültürlere de anlatacaktır'

Konu: Geri: Sinehaber Salı Ağus. 19, 2008 8:56 am

Hollywood’un aykırı seslerinden Amerikalı aktör George Clooney, en tartışmalı projelerinden birisini hayata geçirmeye hazırlanıyor: Clooney, son filminde Usame bin Ladin’in şöförünü savunan avukatı oynayacak.

Sabah - Clooney’in sahibi olduğu prodüksiyon firması Smokehouse, El Kaide liderine şöförlük yaptığı gerekçesiyle Guantanamo’da yargılanan ve 5 yıl 6 ay hapse mahkum olan Salim Hamdan ile ilgili bir kitabın bütün haklarını satın aldı. Yemen doğumlu olan Salim Hamdan 7 yıldır Guantanamo’da tutuluyordu.

Gazeteci Jonathan Mahler’in kaleme aldığı ’The Challenge’ isimli kitapta, ABD donanması avukatı kıdemli yüzbaşı Charles Swift’in savunduğu şöför Hamdan’ın yakalanış ve yargılanış hikayesi anlatılıyor. Kitap, hem ABD kamuoyunda büyük tartışmalara neden olmuş, hem de büyük satış başarısı yakalamıştı. İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, George Clooney, avukat Charles Swift rolüne büyük ölçüde ilgi duyuyor. Gerçek olan hikayenin, herhangi bir kurgusal senaryoda olduğu kadar, hem drama hem de gerilim öğeleri barındırdığı belirtiliyor.

Konu: Geri: Sinehaber Salı Ağus. 19, 2008 8:59 am

2009 yılı Şubat ayında Tahran'da altıncısı gerçekleştirilecek olan 100 Film Festival Cinema Question, festivallerini tanıtmak için 23 Ağustos'ta İstanbul'a geliyor.

Festival kapsamındaki çeşitli filmlerin de gösterileceği program, Belgesel Sinemacılar Birliği Cep Salonu'nda saat 16.00'da gerçekleşecek. Gösterime 100 saniye süren kısa filmleri izlemek veya üretmek isteyen herkes katılabiliyor.

Konu: Geri: Sinehaber Çarş. Ağus. 20, 2008 10:58 pm

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Bursa İpekyolu Film Festivali kapsamında 'Bozkırın Ozanı' olarak bilinen dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un eserlerinden uyarlanan 6 film gösterilecek.

Bu yıl 24 Kasım-4 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek festivalde, 10 Haziran'da hayatını kaybeden Cengiz Aytmatov'un eserlerinden uyarlanan, Mikhalkov Konchalovsky'nin yönetmenliğini yaptığı 1996 yapımı 'İlk Öğretmenim', Tolomush Okeyev'in 1975 yapımı 'Kızıl Elma', Bolotbek Shamshiyev'in 1976 yapımı 'Beyaz Gemi', Sergei Urusevsky'nin 1969 yapımı 'Elveda Gülsarı', Bakyt Karagulov'un 1996 yapımı 'Boranlı İstasyonu' ve Monica Teuber'in 1994 yapımı 'Cemile' adlı filmleri gösterilecek. Festivalde film gösterimlerinin yanı sıra, Kırgızistan'dan yönetmen Bakyt Karagulov, sinema tarihçisi ve eleştirmen Gulnara Abikeyeva ve Türkiye'den araştırmacı Dr. Mustafa Çetin'in konuşmacı olarak katılacağı 'Cengiz Aytmatov' konulu bir panel de yapılacak

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:51 pm

Osman Şahin'in 'Üzüm Bağları' isimli öyküsünün ana fikrinden esinlenerek, Görkem Turgut tarafından yazılan senaryosu ve yönetmenliği ile derinleştirilip boyutlandırılmış politik bir drama olan 'Yağmurdan Sonra' önümüzdeki aylarda vizyona girmeye hazırlanıyor.

Başrollerini Serhan Yavaş ve Pelin Batu'un oynadığı filmin konusu şöyle: 12 Eylül askeri darbesi sonrasında tutuklanan Nuri, cezasını tamamlamasına 9 ay kala Gökçeada Yarı Açık Cezaevine sevk edilir. Cezaevinin karşıt görüşlü müdürü Halim ile aralarında oluşan gerginlik, değişik bir yol girer. Zira yaşamında belki de ilk kez tattığı bir duyguyla, üzüm bağlarındaki çalışmalar sırasında tanışıp aşık olduğu Sumru, Halim ile yaklaşık 8 yıldır evlidir. Sumru aralarında yaş farkı olan kocasını sevememiş, fikirleri ile yaşamı yorumlayışları hep farklı olmuştur.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:52 pm

Eğlenceli bir video çekip üzerine 10 bin YTL kazanmak istemez misiniz?

Gayet.net tarafından düzenlenen İkinci Altın Mandalina Video Yarışması başladı. İlki geçen sene düzenlenen, birincinin otomobil kazandığı yarışmada bu yıl büyük ödül, 10 bin YTL nakit para!

Gayet.net’in düzenlediği yarışmaya katılmak için, izleyeni eğlendiren, komik bir video çekip Gayet.net’teki yarışma sayfasına yüklemeniz yeterli. Ayrıca Gayet.net için reklam filmi çekip diğer ödüllere ek olarak Digital Film Academy’den 3 bin YTL’lik hediye çeki kazanabilir ve reklam camiasının ilgisini çekebilirsiniz. Bunlar dışında özel bir konu, konsept ve üslup sınırlaması yok. Yarışma 01 Ağustos’ta başlayıp 31 Ekim’de sona erecek. Erken kalkan yol alır.

100 mb’den büyük videoların katılamadığı yarışmada kazananı Gayet.net üyeleri ve jüri belirleyecek. Birinci, online outlet sitesi Outletim.com’dan 10 bin YTL nakit para; ikinci, sinema eğitimi okulu Digital Film Academy’den 5 bin YTL’lik hediye çeki; üçüncü, Gezisitesi.com’dan Antalya’da 5 yıldızlı tatil kazanacak.

Hediyeler bununla sınırlı değil, detaylar aşağıda...

Katılmak kolay
Yarışmaya katılmak için cep telefonu, kamera hatta webcam kullanabilirsiniz. Videoların dv, flv, mpeg, mpg, avi, 3gp, mp4, mov, wmv, asf formatlarından birinde olması lazım. Yarışmaya göndereceğiniz videolar 100 mb’den büyük olmamalı. Her türlü yöntem, kurgu, çekim hilesi, efekt vb. serbest.

Değerlendirme basit
Gayet.net üyelerinin verdiği oylarla ilk 50’ye giren videolar finale kalacak. Jüri dereceye girenleri bu 50 video arasından seçecek. Üye oylaması sırasında her türlü hile ve desisenin önüne geçilecek, mükerrer oylar değerlendirme dışı bırakılacak.

Jüri anlayışlı
Endişeye mahal yok. İyi niyetli ve anlayışlı jürimiz şu isimlerden oluşuyor:
Derviş Zaim: yönetmen. Tabutta Rövaşata, Filler ve Çimen, en son Cenneti Beklerken.
Uğurkan Erez: koreograf, ekonomist.
Volkan İkiler: reklamcı, Concept Ajans.
Umut Barış Dur: genel müdür, Outletim.com.
Bülent Doruker: genel müdür, DFA.
Deniz Karabacak: genel müdür, Gayet.net.

Ödüller 10 numara
Bu yıl birinciye Outletim.com’dan 10 bin YTL nakit para, ikinciye Türkiye’nin en kaliteli sinema eğitimlerinden birini veren Digital Film Academy’den 5 bin YTL’lik hediye çeki veriyoruz: İster eğitim için, ister malzeme ve stüdyo kiralamak için kullanın!
Üçüncüye Gezisitesi.com’dan 5 Yıldızlı Antalya Sea Life Resort Hotel & SPA’da iki kişilik 5 gece konaklama, dördüncü ve beşinciye Kelebekler Vadisi'nde iki kişilik, yarım pansiyon bir hafta konaklama!

Digital Film Academy Özel Ödülü: En güzel Gayet.net reklam filmine 3 bin ytl'lik hediye çeki! Yarışmaya katılan herkese Outletim.com’dan yüzde 10 indirim çeki ve Gayet.net’ten bir ay asil üyelik!

Kurallar

Yarışmaya katılabilmek için Gayet.net üyesi olmalı ve yarışma için istenen bilgileri doğru olarak vermelisiniz. 18 yaşından küçükler Gayet.net’e üye olamadıkları gibi, yarışmaya da katılamazlar.

Yarışmaya birden çok filmle katılabilirsiniz. Hatta bir filmle hem genel kategoride, hem de Gayet.net reklam filmi kategorisinde yarışıp Digital Film Academy Özel Ödülü’nü alabilirsiniz.

Göndereceğiniz videolar dv, flv, mpeg, mpg, avi, 3gp, mp4, mov, wmv, asf formatlarından birinde olmalı.

Videolarınız 100 mb’den büyük olmamalı.

Yarışmaya katılacak videolarda teknik, yöntem, üslup sınırlaması yoktur. Videolar eğlenceli olmak şartıyla istenen biçimde olabilir. İmkanınız, yeteneğiniz, birikiminiz varsa animasyon, efekt vb kullanabilirsiniz.

Yarışmaya katılacak videolar bir ekip tarafından üretilse bile başvuru bir kişi tarafından yapılmalıdır.

Gayet.net’e gönderilen bir videonun yarışmaya katılabilmesi için yarışma editörleri tarafından onaylanması gerekir. Editörlerin onaylamadığı videolar yarışmaya katılamaz, elenmiş sayılır.

Yarışmaya katılacak videolar daha önce yayınlanmamış olmalıdır.

Daha da detaylı bilgi için: www.gayet.net

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:53 pm

Başarılı belgesel yönetmeni Mehmet Eryılmaz’ın ilk uzun metraj filmi olan ve bir panayırda geçen umutsuz bir aşk öyküsünü anlatan “Hazan Mevsimi - Bir Panayır Hikayesi”, 24. İskenderiye Film Festivalinde ve 16. Varna Aşk Filmleri Festivalinde ülkemizi temsil edecek.

Şubat ayı sonunda İstanbul’da vizyona giren ve Uluslararası İstanbul Film Festivali ulusal yarışmasına da seçilen Hazan Mevsimi, panayırın yakınındaki yol işinde çalışan Cemal ile bulduğu her panayırda çalışan gezgin şarkıcı Nurşen’in hikâyesini beyaz perdeye aktarıyor.

“Hazan Mevsimi - Bir Panayır Hikayesi” öncelikle 26-30 Ağustos tarihleri arasında Mısır'da İskenderiye Film Festivali’nde gösterilecek daha sonra da 16. Varna Aşk Filmleri Festivalinde yarışacak.

Filmin başrollerini Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü mezunu ve Şehir Tiyatroları sanatçısı Zümrüt Erkin ve Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Ana Sanat Dalı mezunu Fatih Al ve Erol Babaoğlu paylaşıyor. Tarık Köksal, Ahu Sıla Bayer, Halil Kumova, Figen Yalçınkaya ve Erol Tezeren gibi başarılı oyuncular da diğer rolleri canlandırıyorlar. Hâlihazırda hayatını güçlükle sürdüren 4 ayrı panayırda çekilen filmde, gerçek panayır çalışanları da rol aldı.

Yerli ve yabancı birçok festivale katılan ve jüri üyelikleri yapan Mehmet Eryılmaz’ın reklam, klip ve tanıtım filmleri haricinde, bu güne kadar 17 filmi ve 13 ödülü bulunuyor.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:55 pm

Bodrum Belediyesi’nin düzenlediği ve beşinci yaşına girecek olan Uluslararası Bodrum Film Festivali, bu yıl 16-20 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Bodrum Belediyesi’nin kurumsal sponsorluğunda, Avrasya Sanat Kolektifi Derneği’nin işbirliği ile gerçekleşecek olan festivalde bu yıl, Temmuz ayında İstanbul'da düzenlenen Documentarist-İstanbul Belgesel Günleri programından bir seçki de yer alacak. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi destek verdiği festival, dünyadan ve Türkiye’den son dönemin önemli filmleri ve belgeselleri, Türkiye'den alternatif belgesel çalışmalarla 16-20 Eylül Tarihleri arasında, sinema meraklılarını Bodrum'a bekliyor.

Oluşturduğu güncel politik programlarla özellikle belgesel sinema adına önemli bir festival olma yolundaki Bodrum Film Festivali, 2008'de Balkanlar üzerinden, dünya meseleleriyle uğraşmaya devam ediyor. Her yıl hazırladığı özel programla beğeni toplayan Bodrum Film Festivali bu yıl, Balkanlar özel bölümüyle, yıllardır devam etmekte olan sorunları, yaşanan acı deneyimleri hatırlatan çarpıcı filmleri, sinemaseverlerle buluşturacak. Serebrenika katliamını konu alan belgeseller de hafızlara kazınacak.

Festival 16 Eylül tarihinde Bodrum Kalesi’nde Balkan Şarkıları’nın eşsiz sesi Suzan Kardeş’in açılış konseriyle başlayacak. Suzan Kardeş ve ekibi, Bosna sevdalinkalarının hüznünü Roman şarkıları ile dağıtacak. Rumeli havasının eseceği ve bir Balkan düğünü atmosferinin yaratılacağı açılış konseri ile Balkanlardaki tüm dillerden şarkılarla gece boyunca hüzünle sevinç, şarkılardaki gibi kol kola geçecek.

Geçen ay Saraybosna Film Festivalinde “En İyi Belgesel” Ödülünü alan 2008 yapımı “Corridor # 8” filminin yönetmeni Bulgar Boris Despodov da Bodrum Film Festivali’nin konuğu olacak.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:55 pm

Moda dünyasının efsane ismi Coco Chanel'in yaşam öyküsü beyazperdeye uyarlanacak. Chanel koleksiyonu ve ünlü modacı Karl Lagerfeld'in kreasyonunun da kullanılacağı 'Coco Avant Chanel' adlı filmde, Coco Chanel rolünü Audrey Tautou üstlenecek.

Sinema sektörü yayın organları 'variety' ve 'screendaily'nin haberlerine göre, Warner Bros. yapımı filmin yönetmenliğini Anne Fontaine üstlenecek. Ünlü modacının gençlik yıllarını 'Amelie' ve 'Da Vinci Şifresi' filmleriyle tanınan Fransız aktris Audrey Tautou canlandıracak. Filmde, Benoit Poelvoorde, Marie Gillain, Emmanuelle Devos ve Alessandro Nivola da rol alacak.

Çekimlerine 15 Eylülde Paris'te başlanacak filmin dağıtımı Fransa'da, Warner Bros Entertainment France, uluslararası çapta da Warner Bros tarafından gerçekleştirilecek. Filmin çekimleri 12 hafta sürecek.

Senaryosunu Edmonde Charles-Roux'un 'L'irreguliere (The Non-Conformist) ' adlı Coco Chanel biyografisinden uyarlayarak yönetmen Fountaine ile Camille Fontaine'in birlikte kaleme aldığı filmde ekibe Christopher Hampton da yardımcı oldu.

Filmde Karl Lagerfeld imzası

Moda dünyasının duayeni Coco Chanel'i anlatan filme bir başka moda efsanesi Karl Lagerfeld de imza atacak. Chanel Modaevi'nin artistik direktörü olan Karl Lagerfeld, filmde kullanılacak kostümler ve aksesuarları bizzat düzenleyecek. Filmde, Chanel vintage (özellikle 1920-50 yılları arasında kullanılıp saklanmış ve yeniden beğeniye sunulmuş kıyafet) koleksiyonu ve Lagerfeld'in kreasyonu kullanılacak.

Proje için Warner Bros. ile Anne Fountaine'in 'The Girl From Monaco' adlı filmden sonra ikinci kez işbirliği yapacak.

Filmin yönetmeni Anne Fountaine, Warner Bros. International şirketiyle yeniden bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, Audrey Tautou'nun Coco Chanel'i başarıyla canlandıracağını, çünkü modacıda bulunan nitelikleri taşıdığını söyledi. Yönetmen Fountaine, Chanel Modaevinin verdiği desteğin de ayrıca sevindirici olduğunu belirtti.

Warner Bros. Entertainment Başkan Yardımcısı Richard Fox da 'Coco Avant Chanel' adlı filmin şirketleri için inanılmaz derecede heyecan verici bir proje olduğunu ifade etti.

Fox, 'Anne, mükemmel bir yönetmen ve biz Coco gibi bir efsaneye can verecek Audrey'den daha büyük bir yetenek bulamazdık' sözleriyle projeden duyduğu heyecanı dile getirdi.

Filmin, 2009 yılında seyirciyle buluşması planlanıyor.

O bir efsaneydi

Moda efsanesi Coco Chanel, 19 Ağustos 1883 tarihinde Fransa'da Saumur/Maineet-Loire'da 'Gabrielle Bonheur Chanel' ismiyle dünyaya geldi.

Bir şarap temsilcisinin en büyük kızı olarak Fransa'da, Saumur/Maineet-Loire'da dünyaya gelen Chanel, annesinin ani ölümü üzerine 12 yaşında bir manastır okuluna gönderildi. Lise öğreniminin ardından bir terzi atölyesinde yardımcı olarak çalışan ve bunun yanında şarkıcılığı da deneyen Chanel, imzasında kullandığı 'Coco' lakabını da söylediği şarkıların birinden aldı. Sahneye çıkışlarından birinde varlıklı bir subay olan Etienne Balsan ile tanışan ve onun aracılığıyla Paris sosyetesine giren Chanel, kendi kreasyonu olan şapkalarla dikkati çekti.

Chanel, 1910'da Paris'te şapka ve kadın giysileri satan küçük bir dükkan açtı. İlk kreasyonlarında bile başkasıyla karıştırılamayacak kadar stil sahibi olan Chanel, kreasyonlarının başarısı sayesinde 1914'te Deauville/ Normandiya'da kendi butiğini açtı. Coco Chanel, 1917 yılında yanında 300'den fazla terzi çalıştırıyordu. Kadın pijamalarını lanse ettikten 1 yıl sonra Paris'te 1919'da bir moda salonu açtı.

Giderek servet sahibi olan Chanel, parfüm ve kozmetik işine girdi.

Ernest Beaux'ya sipariş ettiği 'Chanel No.5', zamanla dünyanın en ünlü parfümü haline geldi. '5' rakamının uğuruna inanan ve koleksiyonlarını '5 Şubat' ve '5 Ağustos' günlerinde sergileyen Chanel, parfümüne de bu inanışın sonucu olarak 'No: 5' ismini verdi.

1925'te Westminster Dükü ile nişanlanan ve 1 yıl sonra da 'küçük siyah elbise' olarak nitelendirilen kreasyonuyla dünya çapında ünlenen Coco Chanel, 1932'de iç mimar Paul Iribe ile evlenmeye karar verdi. Iribe, planlanan düğünlerinden kısa bir süre önce ölünce, basın Chanel'e 'La Grande Mademoiselle' ismini verdi.

Alman birlikleri Paris'e girmeden kısa süre önce Chanel Modaevini kapatarak bir çiftlik evine kaçan ve çok geçmeden Paris'e dönen Chanel, 70 yaşındayken çok fazla tutulmayan yeni koleksiyonunu sundu. Bir yıl sonra yeni açtığı salonda yarattığı hırka biçimli yakalarıyla tanınan Chanel tayyörüyle efsaneleşen Coco Chanel, 1971'de 87 yaşındayken Paris'te hayata gözlerini yumdu.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:56 pm

İlk sinema filmi 'Beyaz Melek' ile izlenme rekorları kıran Mahsun Kırmızıgül 'Güneşi Gördüm' adlı yeni filminin çekimlerine 22 Eylül'de başlayacak.

Mahsun Kırmızıgül'ün yeni filminin yapımcılığını 'Beyaz Melek'te olduğu gibi Murat Tokar üstleniyor.

'Güneşi Gördüm' adını taşıyacak film, Anadolu'nun doğusu ile yurt dışında bir kaç ülkede çekilecek.

Ekip ve oyuncu kadrosunun dışında mekanlar ve senaryo ile ilgili çalışmaları süren filmin çekimleri, 22 Eylül'de başlayacak.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:57 pm

Mark Zuckenberg tarafından kurulan dünyanın en ünlü sosyalleşme sitesi 'Facebook' beyazperdeye gelecek. Senaryo yazarı Aaron Sorkin, Facebook'un kurucularını ve kuruluş öyküsünü anlatan sinema filmi için hazırlıklara başladı.

BBC'nin internet sitesinde yer alan habere göre, 24 yaşındaki Zuckenberg tarafından kurulan ve tüm dünyada milyonlarca üyesi bulunan Facebook, sinema dünyasının da ilgisini çekti.

Tom Hanks'in rol aldığı 'Charlie Wilson'un Savaşı' adlı filmin senaristi ve ABD'de yayımlanan 'The West Wing' dizisinin yaratıcılarından Sorkin, senaryosuna destek olması için kendisine Facebook'ta bir kullanıcı hesabı da açtırdı.

Sony şirketi tarafından gerçekleştirilecek projenin yapımcılığını Scott Rudin'in üstleneceğini belirten 47 yaşındaki Sorkin'in en önemli sıkıntısı ise 'Facebook'a oldukça yabancı olması. 'Facebook'tan pek anlamıyorum' diyen Sorkin, bu nedenle üye olduğunu, açtırdığı hesap sayesinde projesine katkı sağlamayı amaçladığını söyledi.

Pek çok kullanıcının karşılaştığı sorunun kendi başına da geldiğini belirten Sorkin, Facebook'ta kendisi adına alınmış başka üyeliklerin ve sayfaların da bulunduğunu gördüğünü, bunun da hoşuna gittiğini ifade etti.

Bu filmi çekerken Facebook üyelerinin yardımına ihtiyacı bulunduğunu ve destek beklediğini de belirten Aaron Sorkin, 'Dürüstçe söylemek gerekirse gerçekten buranın nasıl işlediğini bilmiyorum. Onun için Facebook'tayım' dedi.

Facebook, Şubat 2004'te Harvard Üniversitesi'nde eğitim gördüğü yıllarda Mark Zuckenberg tarafından kuruldu. Zuckenberg tarafından arkadaşlarıyla haberleşmek amacıyla oluşturulan ve ilk zamanlarında sadece ABD'de öğrenim gören üniversiteliler için tasarlanan Facebook'un bugün dünya çapında 100 milyondan fazla üyesi bulunuyor.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:58 pm

Sam Taylor-Wood'un yöneteceği ve ünlü şarkıcının ergenlik dönemine odaklanacak olan 'Kayıp Çocuk' (Nowhere Boy) adlı film, Lennon'ın doğum yeri Liverpool'da çekilecek.

Matt Greenhalgh senaryosunda, Lennon'ın annesi tarafından terk edilmesi ve otoriter teyzesi tarafından yetiştirilmesinin üzerinde odaklanıyor.

Lennon'ın bu döneminde tek kaçış yolu müzik, sanat ve daha sonra Beatles'daki grup arkadaşı şarkıcı Paul McCartney ile kaderini belirleyen arkadaşlığı idi.

Yönetmen Taylor-Wood, 'Lennon'ın hayatının ilk yıllarındaki kadınların gerçekten onun sonradan nasıl bir insan olacağını belirlediğini' söyledi.

İngiltere Film Konseyi ile birlikte filmin yapımcılığını üstlenen Ecosse Films, filmin başrolleri için oyuncu seçiminin hala devam ettiğini bildirdi.

Konu: Geri: Sinehaber C.tesi Ağus. 30, 2008 7:58 pm

Geçtiğimiz ocak ayından bu yana gösterime giren 183 yapım arasında ilk altıda Türk filmleri yer alıyor. 19 milyon 924 biletten 8 milyon 665 bini, Türk filmleri için kesildi. 16 Türk filmi gişenin yüzde 40'ını paylaştı.

Sinemaya giderek artan ilgi sinemaseverler arasında 'Film salonda izlenir' kültürünün iyiden iyiye yerleştiğini gösteriyor. Son birkaç yılda çekilen Türk filmleri, Hollywood yapımlarının karşısında gişede büyük bir rekabet sergiliyor. Geçmiş yıllarda, sinemaseverler tercihlerini genelde yabancı yapımlardan yana kullanırken; şimdilerde sinemalarda Türk filmlerinin hakimiyeti sürüyor.

'BEN EFSANEYİM' REKORDA
Türk filmlerinin, bu hakimiyeti bu yıl da etkisini sürdürdü. 4 Ocak- 21 Ağustos tarihleri arasında gösterime giren 183 yapım için kesilen bilet sayısına göre; ilk altı sıraya Türk filmleri oturdu. Aynı tarihlerde gösterime giren 16'sı Türk filmi olmak üzere; 183 yapım için toplam 19 milyon 924 bin 43 bilet kesildi. 16 Türk filmi için kesilen bilet sayısı 8 milyon 665 bin 492, 167 yabancı film için ise 11 milyon 258 bin 551 oldu. Bu durumda biletlerin yüzde 40'ı, 16 Türk filmi için kesildi. Bilet satışları listesinin üst sıralarında yer alan yabancı filmler arasında 'Ben Efsaneyim'; 415 bin 526 izleyici sayısı ile zirveye oturdu. Daha sonra 'Dünyanın Merkezine Yolculuk' 348 bin 877, 'M.Ö 10.000' 432 bin 171, 'Indiana Jones' 323 bin 587 ve 'Mumya' 328 bin 697 kişi tarafından izlendi. Öte yandan dağıtımcılar, ocak ayına kadar gösterime girecek filmleri de göz önünde bulundurarak; Türk filmleriyle birlikte kesilen bilet sayısının oranında büyük bir değişim olacağı görüşünde birleşiyor.

ARALIKTA TABLO DEĞİŞİR
Yapılan hesaplara göre 31 Aralık'ta ortaya şöyle bir tablo çıkacak: 2008'de biletlerin yüzde 65'i Türk, yüzde 35'i yabancı filmler için kesilecek. Yapımcıların bu öngörüsü ise 'A.R.O.G', 'Destere', 'Avanak Kuzenler' ve 'Osmanlı Cumhuriyeti' gibi gişede iddialı filmlerin gösterime girecek olmasına dayanıyor.

4 Ocak-21 Ağustos dönemi gişe durumu
* Recep İvedik: 4.299.493
* 120: 1.006.455
* Maskeli Beşler Kıbrıs: 960.979
* Çılgın Dersane Kampta: 896.736
* O... Çocukları: 709.177
* Semum: 293.111
* Plajda: 214.465
* Bayrampaşa/Ben Fazla Kalmayacağım: 104.832
* Mevlana Celaleddin Rumi: 65.183
* Peri Tozu: 37.974
* Miras: 31.212
* Cennet: 24.774
* Ara: 9.332
* Münferit: 7.791
* Mülteci: 2.381
* Rıza: 1.597
Toplam: 8.665.492

Konu: Geri: Sinehaber Paz Ağus. 31, 2008 6:27 pm

İstanbul Modern Sinema, İskoç oyuncu Tilda Swinton’ın beyazperdedeki avangard kişiliğine ışık tutuyor. “Tilda” isimli program, sanatçının çoğu Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan filmlerinden oluşan bir seçki sunuyor.

Tilda Swinton, kariyerine düşük bütçeli deneysel filmlerle başladı, filmografisinin ilk yedi filminde bağımsız İngiliz sinemasının kışkırtıcı ve eşcinsel eylemcilerinden Derek Jarman ile çalıştı. Prenses Diana ile aynı okulda okudu, uzun süre at yarışıyla uğraştı, elektronik müzik grubu Orbital’ın “The Box” isimli parçasında “uzaylı”yı oynadı, “The Maybe” adlı enstalasyon için, günlerce, sekiz saat cam bir prizmanın içinde uyudu, Jarman’ın “The Garden” filminde Meryem Ana oldu...

Swinton, Jarman’ın hayal gücünün tesis ettiği bu deneysel rollerden sonra, 1994’te yönetmenin ölümüyle birlikte rotasını Hollywood’a çevirdi: Narnia Günlükleri’’nde Beyaz Cadı’yı, Dipsiz’de (The Deep End) korumacı bir anneyi oynadı. Üstelik Hollywood bunun karşılığını da vermeyi ihmal etmedi, bu yıl Avukat’taki (Michael Clayton) rolü için Swinton’ı Oscar ile taçlandırdı.

Tilda Swinton oynadığı birbirinden farklı kadınlarla İstanbul Modern Sinema’da izleyiciyle buluşuyor.
Yerleşik kadın imgelerinden uzak, öte-dünyalı imajıyla cinsel kimlik kalıbını bozan, hatta çoğu zaman bu çiftyönlü cinselliği Orlando’daki gibi aynı rolde yansıtabilen, androjenin anlamını keşfetmeye devam eden oyuncu, cinsel kutuplarda olduğu kadar çağlar arasında da rahat geçişler yapabiliyor, büründüğü her karaktere hipnotik bir güç yüklüyor.

ORLANDO
Yönetmen: Sally Potter
1992, Renkli, İngilizce, 93”
400 yıllık zaman dilimini hiç yaşlanmadan, iki farklı cinsiyette yaşayan İngiliz aristokrat Orlando’nun öyküsü. Sally Potter’ın cinsel kimliği sorguladığı filmde, Kraliçe Elizabeth’in haznedarı bir erkek olarak hayata başlayan Orlando, inişli çıkışlı, arayışlar içerindeki yolculuğunun ortasında mucizevi bir şekilde bir kadına dönüşüyor. Virginia Wolf’un romanından uyarlanan, fantastik öğelerle bezenmiş, keskin mizah ve çarpıcı imgelerle yüklü bir macera.

DOSTLUĞUN ÖLÜMÜ / FRIENDSHIP’S DEATH
Yönetmen: Peter Wollen
1987, Renkli, İngilizce, 78”
Dostluğun Ölümü, gazeteci, film kuramcısı ve İngiliz sinemasına yenilikçi filmleriyle katkıda bulunmuş Peter Wollen’ın iki oyuncu ve bir tiyatro dekoru üzerinden kurguladığı minimal bir film. Ortadoğu’daki savaşı araştırmaya giden gazeteci Sullivan ile dünyaya bir misyon için geldiğini ve adının da Friendship (Dostluk) olduğunu iddia eden bir uzaylı arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Politik dinamiklerin arka ışığında “android” kimliği sorgulanıyor, hem sıcak hem de komik bir bilimkurgu öyküsü.

TEKNO-ŞEHVET / TEKNOLUST
Yönetmen: Lynn Hershman-Leeson
2002, Renkli, İngilizce, 85”
Video sanatının öncü isimlerinden Lynn Hershman-Leeson’ın alternatif tarzda çektiği bu film, “hi-tech bir komedi” olarak tanımlanabilir. Yapay zekâ üzerine çalışan biogenetik uzmanı Rosetta, DNA’sını bir bilgisayar programına yükler ve kendisinden üç kopya üretir. Öykü, kendisine benzeseler de, saç, kostüm ve karakterleri birbirine zıt bu üç klon etrafında gelişiyor. İnsan duyguları ile teknoloji arasına sıkışmış modern zamanların kirliliğini inceleyen Tekno-şehvet, bilgisayar grafikleriyle yüklü, ‘80’lerden fırlamış bir siber-parodi denemesi.

KADIN SAPKINLIKLARI / FEMALE PERVERSIONS
Yönetmen: Susan Streitfeld
1996, Renkli, İngilizce, 119”
Eve, şoven bir toplumda dikiş tutturmaya hatta topluma kök söktürmeye çalışan bir avukat. Ama tüm bu hırslı çabalamaları onu delirtiyor. Modern dünyada kadın vücudunda yaşamanın çetrefilliğini resmeden Kadın Sapkınlıkları kışkırtıcı bir kadın filmi... Eve, bir yandan kendi hayatına anlam vermeye çalışmak, öte yandan da kleptomani sorunları olan kız kardeşiyle ilgilenmek zorunda. Kusursuzluk ile delilik arasında bulanık bir yerde duran Eve, Swinton’ın performansıyla yükseliyor.

CARAVAGGIO
1986, Renkli, İngilizce, 93”
Yönetmen: Derek Jarman
Derek Jarman 17. Yüzyıl ressamlarından Michelangelo Caravaggio’ya ithafen yazıp yönettiği bu filmde ressamın yaşamını, sanat tutkusunu resimleri üzerinden inceliyor. Çizgisel olmayan anlatımı, kırmızı ve mavi renklerin doldurduğu stilize kareleriyle sıradışı bir biyografik film yaratırken, hem dini inançlarıyla cinsel kimliğinin çakıştığı ressamın portresini çiziyor, hem de kendisinin sonuna kadar savunduğu sinema sanatını ortaya koyuyor. Tilda Swinton’ın da kariyerindeki ilk film olan Caravaggio, Jarman ile ilham perisi Swinton’ın yıllarca sürecek dostluk ve ortaklığının ilk tohumu.

Konu: Geri: Sinehaber Cuma Eyl. 05, 2008 8:25 pm

Bugüne kadar birçok dizi, sinema ve belgesel filme hem konu olan hem de sahne olan Kapadokya, bu kez çizgi filmlere sahnelik yapacak.

Amerikalı çizgi film yapımcıları, Kapadokya'da bir dizi incelemelerde bulundu.

Amerika ve İspanya'da çizgi film yapan heyet, üretecekleri çizgi filmlerde sahne olarak Kapadokya'yı kullanmak için Nevşehir'e geldi.

Kapadokya'nın tarihi ve turistik mekanlarını, peri bacalarını ve vadileri gezen çizgi film yapımcıları, bölgeden bol bol görüntü ve fotoğraf aldılar.

Yunan asıllı Amerikan çizgi film yapımcısı Katina Salafatinos, bugüne kadar sayısız çizgi film ürettiklerini, bundan sonra yapacakları bazı çizgi filmlerde de fon olarak Kapadokya'yı kullanmak istediklerini söyledi.

Kapadokya'nın eşsiz vadilerinin, peribacalarının diğer sinema filmleri ve belgeseller gibi çizgi film içinde çok uygun olacağını dile getiren Salafatinos, 'Çizgi filmler için burası bulunmaz bir mekan. Buradaki incelemelerimizi çizgi filmlerimizde de kullanacağız. Peribacalarını, Kapadokya vadilerine çizgi filmlerimize sahne ve fon yapmayı düşünüyoruz' dedi.

Çizgi film yapımcılarından oluşan heyet incelemelerinin ardından Kapadokya'dan ayrıldı.

Konu: Geri: Sinehaber Cuma Eyl. 05, 2008 8:26 pm

Devlet lisesi ile kolejde okuyan öğrencilerin aralarında yaşananları konu alan 'Ayakta Kal' filminin çekimleri tamamlandı.

Alınan bilgiye göre, yapımcılığını Faruk Aksoy ve Murat Akdilek`in üstlendiği, yönetmenliğini Adnan Güler`in yaptığı gençlik-dram türündeki filmin senaryosunu İrfan Saruhan ve Selim Çiprut yazdı.

Mehmet Aslan, Sinem Kobal, Irmak Ünal, Okan Karacan, Oğuzhan Yıldız, Emre Tetikel`in de rol aldığı film 26 Eylül`de vizyona girecek. Filmin konusu özetle şöyle:

`Fakir bir liseli öğrenciyi canlandıran Mehmet Aslan ile zengin kolej öğrencisini canlandıran Sinem Kobal`ın aşkı, öğrenciler arasındaki çatışmayı körükler. Tarafların karşılıklı güç gösterisi, devlet okuluna atanan bir matematik öğretmeninin öğrencilere aşıladığı umut sayesinde yürekli olanın kazanacağı bir oyuna dönüşür.'