İspanya Milli TakımıBU KEZ FİNALE HAZIRLARİspanya'ya artık iyi futbol oynayan büyük lig takımlarının ülkesi olmak yetmiyor. Milli takım düzeyinde başarı için kolları sıvayan matadorlar bu yolda en büyük sınavı EURO 2008'de verecekler.
EURO 2008 finallerinde beklenen, belki de özlenen başarıyı yakalama şansı oldukça yüksek görünüyor; en azından D Grubu'ndan çıkma şansı yüksek.
İspanya'nın başarı şansını arttıran bir etken daha var. La Liga'da yakın zamana kadar yabancı futbolcu sınırlaması yoktu, ancak geçtiğimiz yıllarda bu serbestlik kaldırıldı ve AB ülkeleri dışında üç yabancı sınırlaması getirildi. İspanya'nın elemelerdeki başarısında bunun da payı var. Artık İspanya Milli Takımı'nın başına geçen teknik direktörler takım oluşturmakta güçlük çekmiyor. La Liga takımları altyapılarına yeniden önem vermek durumunda kaldı ve İspanyol futbolcuların profi li bir hayli değişti. Üstelik Hollanda, Fransa, Almanya gibi devşirme futbolcu kazanma yoluna da gittiler.
Teknik direktör Aragones EURO 2008 sınavına başlarken Raul, Morientes ve Guti gibi önceki nesil ile bağlarını koparttı.
Tecrübeli hoca takımını sahaya genellikle 4-4-2 ya da 4-5-1 dizilişiyle sürüyor. Özellikle 4-4-2'de Real Madrid'in başarılı fi le bekçisi Iker Casillas'a çok iş düşüyor.
Sağ kanat savunmasında Sergio Ramos, sol kanatta Joan Capdevila, göbekte ise Barcelona'dan Puyol ve Valencia'dan Carlos Marchena oynuyor. Orta sahada ise seçenek çok: Valencia'dan Albelda ve Silva, Barcelona'dan Xavi ve Iniesta, Arsenal'de oynayan Fabregas dizilişe göre ilk 11'de sık oynayan futbolcular. Aragones forveti ikilediğinde David Villa'nın yanında Fernando Torres veya Raul Tamudo'yu tercih ediyor. Tek forvetle çıktığında ise Villa'yı kullanıyor. Elemelerde Villa yedi gol kaydederek hocasının güvenini boşa çıkarmadı.
Aragones'in zaman zaman 4-5-1 oynamasının nedeni ise Xavi ve Iniesta ikilisinin gole yakın oyuncular olması; elemelerde Xavi dört, Iniesta üç gol attı.
İspanya son iki hazırlık maçında Fransa ve İtalya'yı 1-0 yendi. Hazırlık maçı için bu ülkelerin seçilmesi ilginçti; çünkü bu iki ülke, gruptan çıktıklarında karşılaşmaları muhtemel rakipleri arasında.
KUPA GEÇMİŞİAvrupa Şampiyonası'na ilki 1964'te olmak üzere sekizinci kez katılma başarısına gösteren İspanya'nın dereceleri şöyle;
1964- Şampiyon
1968- Çeyrek finalist
1976- Çeyrek finalist
1984- Finalist
1996- Çeyrek finalist
2000- Çeyrek finalist
İsveç Milli TakımıHER ZAMAN BİLDİĞİ FUTBOLU OYNUYORAvrupa şampiyonalarının demirbaşı İsveç, finallere bir dizi sorunla geliyor. Ancak her şart altında saha içi planlarından kopmayan bir ekip olarak bu sorunları aşacak güçleri var.
İskandinav futbol ekolünün en tecrübeli temsilcilerinden birisi olan İsveç, hiç kuşkusuz EURO 2008'in en istikrarlı ve en disiplinli takımlarından biri. Rakibin oynadığı futbola göre oyun anlayışı değiştiren bir takım değil İsveç, rakibin kim olduğuna ve skora bakmaksızın disiplinden kopmadan planlarını uyguluyor.
İsveç Avrupa finallerinin devamlı ekiplerinden olmasına karşın şimdiye kadar fi nale hiç çıkamadı. 2008 elemelerinde İspanya'nın ardında kaldı ama takımın oynadığı futbol, en azından fi nallerde gruptan çıkmaya aday olduklarını gösterdi.
İsveç'in EURO 2008'deki en büyük kozu Inter'li Zlatan İbrahimoviç olacak gibi görünüyor. İbrahimoviç'in bu turnuvada İsveç'in efsane oyuncusu Henrik Larsson'un yerini tutup tutamayacağı ancak maçlar sırasında belli olacak. Her ne kadar yakın zamana kadar Larsson'un emekli olduğundan söz edilse de, son anda milli takıma döneceği açıklandı. Yine de takımda ne kadar yer bulacağı belli değil. Her ikisi de forvet olmasına karşın Larsson'un oyun zekası, atak yönlendirebilme becerisi, bir top cambazı ve doğal yetenekli İbrahimoviç'te ne yazık ki yok. Üstelik eleme maçlarında hiç gol atamadı.
Teknik direktör Lars Lagerback'in oyuncularının alkol kullanmasına izin vermemesi ve bu nedenle Mellberg ve Wilhelmsson'u kadroya almaması sonrasında milli takımı boykot etti. İspanya ve İzlanda maçlarında milli takımın çağrısına olumsuz yanıt verdi. Daha sonra boykotundan vazgeçti. Ancak çıktığı maçlarda pek varlık gösteremedi.İsveç'in tek sorunu İbrahimoviç de değil.
Takımın orta sahasında savunmanın önünde oynayan Galatasaraylı Tobias Linderoth'un yokluğu takım savunmasında sorunlar yaratıyor. Bir diğer sorun da takımın yaşlanmaya başlaması; Mikael Nilsson, Anders Svensson, Olof Mellberg ve Daniel Majstorovic 30 yaşın üzerinde.
Lagerback 1977 jenerasyonu olan bu futbolculardan vazgeçmeye niyetli değil. Ayrıca İsveç'in kalesinde de bir sorun var.
Geçtiğimiz sezon başında dizinden operasyon geçiren Manchester City'li Andreas Isaksson, iki ay sahalardan uzak kaldı. Yedeği Joe Hart'ın bu süre içinde gösterdiği performans nedeniyle bir türlü tekrar birinci kaleci olamadı. Sezonun son maçında Middlesborough'a karşı kalesinde tam sekiz gol gördü.
Kısacası, İsveç fi nallere bir dizi sorunla geliyor. Ama futbolu yakından izleyenler içinde onları favoriler arasında gösterenlerin sayısı hiç de az değil.
KUPA GEÇMİŞİİlki 1992'de olmak üzere dördüncü kez Avrupa Şampiyonası'na katılan İsveç'in en büyük başarısı 1992'de yarı finale kadar yükselmesi.
Rusya Milli TakımıHIDDINK'İN FİNAL HAMLESİFinallerin vizesini son maçta alan Rusya, tecrübeli teknik direktör Guus Hiddink'in taktik hamlelerine güveniyor. Finaller aynı zamanda yeni yapılanma peşindeki Rusya futbolunun da sınavı olacak.
Eleme grubunda son anda İngiltere'nin Hırvatistan'a yenilmesiyle önü açılan Rusya, fi nallerin zayıf grubunun zayıf ekibi olarak görünüyor. Ancak takımın başında kurt hoca Guus Hiddink bulunuyor. Rusya Milli Takımı yeni kadrosuyla Avrupa Şampiyonası'nda ne kadar tecrübesizse, Hiddink o kadar tecrübeli. Zaten elemelerde Hırvatistan ve İngiltere gibi iki zorlu rakibe karşı yarışı son ana kadar taşımalarını da biraz Hiddink'in taktik becerisine borçlular. Rusya elemelerde rakiplerini sürekli kanat organizasyonlarıyla zorladı.
Hiddink'in elindeki malzemeyi en iyi şekilde kullandığı söylenebilir. Orta sahada Diniyar Bilyaletdinov, Yuri Zhirkov, Vladimir Bystrov, Ivan Saenko ve Dmitri Torbinskiy gibi oyuncuların hücumu özellikle kanatlardan destekleyen oyunları; çakılı Sergei Ignashevich, Vasili Berezutski ve Aleksei Berezutski ile kurulan sağlam defansı ve Aleksandr Kerzhakov ya da Dmitri Sychev'den oluşan tekli forveti ile Rusya sürprizlere açık bir takım. Ve tabii takımın ve Hiddink'in bir numaralı adamı Andrei Arshavin. Gole yakın orta saha oyuncusu olan Arshavin, son yıllarda Rusya'nın yetiştirdiği en önemli yetenek. Asistleri ve golleriyle dikkat çeken Arshvin, Rusya'nın elemelerde attığı 18 golün üçünü kaydetti. Forvet oynayan Kerzhakov beş, Sychev ise üç gol attı.
Rusya yakın döneme kadar 1960'lardaki üstün futbolundan ve 1980'lerin dikkat çeken ekibinin özelliklerinden uzaklaşmıştı. Ancak Abromoviç gibi yeni Rus zenginlerinin para akıtmaya başladıkları liginin kıpırdanmasıyla yeniden eski günlerine dönüş sinyali vermeye başladı.
Soğuk kış şartlarından kurtarmak için liginin yaz aylarına kaydırılmış olması da önemli; böylece futbolcular şampiyonaya iyi bir form düzeyiyle katılıyorlar. Bunlara bir de Guus Hiddink faktörü eklendiğinde D Grubu'nda işler karışabilir.
KUPA GEÇMİŞİRusya, ilki 1996'da olmak üzereAvrupa Şampiyonası'na üçüncü kez katılıyor
Yunanistan Milli TakımıREHHAGEL'İN PLANI SABİTEURO 2008'de bütün gözler son şampiyon Yunanistan'ın üzerinde olacak. 2004'te başarı gösteren savunma futbolu, 2008'e de damgasını vurursa futbolda çok şey değişebilir.
Yunanistan Milli Takımı, artık arkaik olarak kabul edilen İtalyan modeli futbol oynuyor. Oyunu soğutan, defansa yığılı, maç boyunca bir iki kontratak yapan Yunanistan, bulduğu fırsatları değerlendirebilecek Theofanis Gekas, Nikolaos Liberopoulos, Angelos Charisteas gibi futbolculara sahip.
EURO 2004'te sürpriz bir biçimde şampiyon olan Yunanistan, açıkçası, ortaya koydukları defansif futbolla çok da sevilen bir ekip değil. Futbolu keyifsiz kılan orta sahada sıkışmış maçlara neden oluyorlar.
Tecrübeli Alman hoca Otto Rehhagel'in elindeki malzemeden ancak bu futbolu çıkartabildiği ve eğer şampiyonluk kupasını kötü futbola rağmen kaldırmak başarıysa, geçen sefer başarılı olduğu söylenebilir.
Yunanistan'ın modası geçmiş futbol anlayışı her ne kadar küçümsense de, EURO 2008'de hiçbir takımın onları dikkate almayacağı söylenemez. Çünkü her şeye rağmen, Türkiye, Norveç ve Bosna Hersek gibi takımların bulunduğu eleme grubundan lider çıkarak fi nallere iddialı geldiler.
Sonuçta Rehhagel'in bir planı var ve yarattığı Yunanistan Milli Takımı bu plandan şaşmayacak niteliklere sahip.
Yunanistan az gol atıp az gol yiyen bir ekip olarak biliniyor. Ancak 2008 elemelerinde gösterdikleri performans biraz şaşırtıcı.
12 maçta 24 gol attılar, yani maç başına 2 gol ortalamasıyla oynadılar. Sadece yedi maçı gol yemeden bitirdiler. Yedikleri gol sayısı 10 ve bu rakamın yüksekliği kendi sahalarında Türkiye'ye karşı yaşadıkları 4-1'lik hezimete bağlanabilir. Türkiye maçı, 2004'te formunun ve futbol yaşamının zirvesinde olan kaleci Antonios Nikopolidis hakkında soru işaretlerinin doğmasına neden oldu. Nikopolidis art arda yaptığı hatalarla takımın yumuşak karnı haline gelince sonraki iki eleme maçında yedek kulübesinde bekledi. Ancak Rehhagel ondan vazgeçmedi. Finallerde de kalede ilk tercihini ondan yana kullanacak gibi görünüyor. Ayrıca Nikopolidis'in yedeğe çekildiği maçlarda görev alan ikinci kaleci Konstantinos Chalkias da uluslararası tecrübe kazanmış oldu ve fi nallere hazır görünüyor.
Defansın göbeğinde iki uzun oynatıyor Rehhagel: Traianos Dellas ve Sotirios Kyrgiakos. Bu ikili tüm eleme maçlarında bankoydu. Onların sağında ve solunda ise Giourkas Seitaridis ve Vassilios Torosidis oynuyor. Defans kurgusu sakatlık veya ceza gibi olağanüstü durumlar haricinde bozulmuyor. Defans bununla sınırlı değil tabii. Basinas ve Konstantinos Katsouranis orta saha oyuncusu gibi çıksalar da sahaya, oyunun daha çok savunma yönüyle ilgililer. Gol için yine Gekas düşünülüyor.
Hızlı kontrataklarda Ioannis Amanatidis, Nikolaos Liberopoulos, Stelios Giannakopoulos, Angelos Charisteas ve Georgios Samaras'ı kullanıyorlar.
EURO 2004'te sürpriz takım olma şanslarını iyi kullanmışlardı. Ama artık Yunanistan'ın nasıl bir futbol oynadığı tüm takımlar tarafından biliniyor. Bu nedenle bu kez işleri o kadar kolay olmayacak gibi görünüyor.
KUPA GEÇMİŞİ2004 Avrupa Şampiyonası'nda şampiyon olan Yunanistan ilki 1980'de olmak üzere turnuvaya üçüncü kez katılıyor.