Crazystudent moderatör
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 30 Nerden : Varlıkla yokluk arasındaki ince çizgiden Ruh hali : takımı : Hayvanı : Kayıt tarihi : 03/06/08
| Konu: David Thewlis,David Heyman ve Melez Prens C.tesi Kas. 01, 2008 9:46 pm | |
| Yapımcı David Heyman, Harry Potter ve Melez Prens filminin 8 aylık gecikmesinden ve filmin artık final rötuşlarını tamamladıklarından bahsederken, iyi kalpli kurtadamımız, Remus Lupin‘i canlandıran David Thewlis, son 3 filmdeki rolü hakkında konuştu.
David Heyman:
Filmi bitirdik. Sadece minik rötuşlarımız kaldı ama film yarın çıkacak olsaydı yine de yetişirdi. Büyük değişiklikler değil bunlar; sadece zamanımız olduğu için acele etmiyoruz. Şu an en önemli konu filmin güvenliği tabii ki. Bu yüzden parçaların hepsini bir arada tutmuyoruz. 6 hafta sürecek birleştirme, hazırlama işlemlerine kadar hepsini ayrı ayrı yerlere koyduk. Korsancılık başa bela çünkü.
DAVID THEWLIS ROPÖRTAJI
Melez Prens çekimlerini bitirdiniz mi?
DT: Evet, çok uzun zaman önce bitirdik hatta. Önümüzdeki sene çıkacak.
Ölüm Yadigarları’nda da varsınız, değil mi?
DT: Evet, varım. 2 film halinde olacak zaten.
Son iki filmde daha çok rolünüz olacak mı?
DT: Hiçbir fikrim yok açıkçası; senaryo henüz bize ulaştırılmadı.Önümüzdeki Şubat ayına kadar filmi çekmeye başlamayacağız. Senaryo da zaten bugün yarın elimize geçer diye düşünüyorum fakat ne kadar rolüm olduğu hakkında bir fikrim yok ne yazık ki.
Peki Melez Prens’te sizi daha çok görebilecek miyiz?
DT: Çok fazla gözükmeyeceğim. Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda ne kadar gözüktüysem, bu filmde de aşağı yukarı o kadar gözüküyorum. Birkaç haftada çekimlerim bitmişti.
The Boy in the Stripped Pyjamas gibi bir filmden Harry Potter gibi bir filme geçiş yapınca bir rahatlama hissettiniz mi? (Not: Bahsi geçen bu film, Nazi Almanya’sında yaşayan 2 çocuğun dostluk öyküsünü ve o zamanlarda yaşanan olayları anlatan bir dram.)
DT: Eh, The Boy in the Stripped Pyjamas’ın Harry Potter’dan daha yoğun ve hararetli olduğunu söylemem gerek. Birkaç yıldır aynı rolü oynadığım için Harry Potter’daki karakterimi canlandırırken üzerinde çok fazla düşünmedim; kendimi o kadar çok kaptırmadım. Çok büyük bir rolüm de yok zira. Remus Lupin’i oynarken araştırma yapmaya ihtiyaç duymadım. Neyi, nereden araştırabilirdim, onu da bilmiyorum açıkçası.
Kitapları okuyabilirdiniz mesela.
DT: Kitapları okuyabilirdim, doğru söyledin, ama ben kitapları zaten okudum; tahmin edebileceğiniz gibi de büyücülük, kehanet gibi şeyler hakkında araştırma yapıp, bunlara çalışmıyorum. Aslına bakarsanız, filmlere ilk başladığımda kurtadamların tarihiyle ilgili şeyler okumayı yeltenmiştim ama iş daha çok sete gitmekte ve rolünü ezberleyip, o karakteri en son nasıl canlandırdığını düşünerek elinden gelenin en iyisini yapmakta.
Harry Potter gibi bir film çekerken hiç en başından beri neden aktör olduğunuzun sorusunu kendinize sordunuz mu? Sonuçta Harry Potter’ın dünyası fantezilerle, gerçek olmayan şeylerle dolu ve oyunculuk da hayal ürünü olan bir şeyi canlandırmak; rol yapmak adı üstünde.
DT: Tabii ki. Mesela, Azkaban Tutsağı’nda Bağıran Baraka’da olduğumuz bir sahne vardı. Ben, Gary Oldman (Sirius), Timothy Spall (Pettigrew) ve Alan Rickman (Snape) aynı odadaydık ve asalarımızla birbirimizi tehdit ediyorduk; “Ha ha, seni yakaladım işte!” der gibi. (KAHKAHALAR) Kendimi, elinde bir sopa ile karşısındakilere, “Yaklaşırsan kafanı uçururum!” diyen bir çocuk gibi hissettim. O sahne beni çocukluğuma geri götürdü; çok garip hissediyorsunuz, saçma geliyor. Eline almışsın örgü şişi tarzında bir şeyi v karşındakini tehdit ediyorsun. Tabii özel efektler işin içine girince ortaya çok daha güzel bir şey çıkıyor. | |
|